MHP Genel Başkan Yardımcısı Yönter: "Bir oy uğruna CHP ruhunu DEM'e sattı!"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Kartal İlçe Başkanlığını ziyaret etti. Yönter, İmamoğlu'nu sert bir dille eleştirdi. Kamuoyunda çok tartışılan CHP'nin Afyonkarahisar Belediyse Başkan Adayı Burcu Köksal'ın açıklamalarına değinerek hem Özgür Özel'e hem İmamoğlu'na PKK'yı savundular, ifadelerini kullandı.
İzzet Ulvi Yönter, Kartal İlçe Başkanı Zübeyir Kurt başta olmak üzere bütün teşkilata teşekkür ederek; “31 Mart'ta Kartal'da Hüseyin Başkan'ın kazanacağına inanıyoruz. Kartal'da devir artık, Cumhur İttifakı devri” dedi.
Program, MHP Kartal İlçe Başkanı Zübeyir Kurt’un selamlama konuşmasıyla başladı. Başkan Zübeyir Kurt, ilçe teşkilatından sandıklara sahip çıkmaları gerektiğini belirtti. Kurt şöyle devam etti:
Başkan Kurt: “Sandıklara sahip çıkmalıyız”
Başkanım, il muhasibim, değerli ülküdaşlarım, kıymetli basın mensupları, Milliyetçi Hareket Partisi Kartal İçe Başkanlığımıza hoş geldiniz. Şeref verdiniz. Yedi gün sonra yerel seçimler için sandığa gideceğiz. Bugün Sayın Genel Başkan Yardımcımız şereflendirdi ilçemizi. Yedi gün sonra olan yerel seçimlerde siz değerli ülküdaşlarımdan sandıklara sahip çıkmasını istiyorum. Cumhur İttifakı'nı Kartal'da yerelde iktidara taşıma hedefimizi gerçekleştirmemiz açısından desteklerinizi bekliyorum. Hepinize çok teşekkür ederim” dedi.
Yönter: “CHP’li belediyeler İstanbul’un 50 yılına mal oldu!”
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, CHP’ye Esenyurt adayı Ahmet Özer üzerinden yüklendi. Yönter: “Kandil hukukunu Esenyurt'a ve İstanbul'a teşmil etmeye kalkışıyor” dedi.
Yönter şöyle devam etti: “Önümüz inşallah çifte bayram olacak. Bu bayramlardan bir tanesi Demokrasi Bayramı, diğeri ise Mübarek Ramazan Bayramı. 31 Mart 2024 tarihinde Demokrasi Bayramı'nı milletçe idrak edeceğiz, ifa edeceğiz, kutlayacağız.
Aynı zamanda 31 Mart, zilletin gölgesinin düştüğü belediyelerden de kurtuluş günü olacak. Kurtuluşun adımı yurdun dört bir köşesinde aynı anda atılacak. İstanbul'da Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları emanete leke düşürmüştür. İstanbul'da Cumhuriyet Halk Partili belediyeler üzülerek ifade ediyorum İstanbul'un değil 5 yılına 50 yılına mal olmuş ve 50 yılını heba etmiştir. İstanbul'da takvim yaprakları ileri doğru aksa da gerçekte İstanbul'un sosyal, ekonomik ve diğer hayatları geriye salmıştır. İstanbul'un çehresi bozulmuştur. İstanbul'da düzen bozulmuştur. İstanbul'da denge kalmamıştır.”
Yönter: “PKK zihniyetini İstanbul’a taşıdılar!”
“İstanbul'da Cumhuriyet Halk Partisi zillet partileri bir kambura dönüşmüştür. Esenyurt'u hep beraber görüyoruz ve takip ediyoruz değil mi? Demlenmiş CHP arka kapıda yapmış olduğu pazarlık neticesinde bir bölücüyü Ahmet Özer isimli bir bölücüyü belediye başkan adayı gösterdi mi? Gösterdi. Esenyurt belediye başkan adayı Esenyurt'un il olmasını istiyor. Referandum istiyor. Esenyurt'un geleceğini Esenyurt'ların tayin etmesini istiyor. Kandil hukukunu Esenyurt'a ve İstanbul'a teşmil etmeye kalkışıyor. Bu bir PKK zihniyeti. Bu bir hain zihniyet. Esenyurt başta olmak üzere diğer yerlerde CHP'nin demlendiğini apaçık bir şekilde görüyoruz.
Yönter: “Ekrem İmamoğlu PKK'yı savundu. DEM'i savundu!”
“Afyonkarahisar Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçildiği takdirde belediyenin kapısından DEM’in dışında bütün partilerin gireceğini söyledi mi? Söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı bunun bir yanlış anlamadan ibaret olduğunu, sürçülisan olduğunu aslında gerçeğin öyle olmadığını İlgili belediye başkanının kendisini arayarak; “başkanım bunu düzelt” dediğini ifade etti. Buna rağmen Afyonkarahisar belediye başkan adayı sözünün arkasında durduğunu da ilan etti. CHP genel başkanıyla Afyonkarahisar belediye başkan adayı ters köşeye yattı. Sonra İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı mevcut Başkan Ekrem İmamoğlu partisinin bir belediye başkan adayına, üstelik hiyerarşide grup başkan vekili olduğu için altında olan bir kişiye; “ya kendine başka bir iş bul ya da partiden ayrıl” dedi. Ekrem İmamoğlu PKK'yı savundu. Dem'i savundu. Ekrem İmamoğlu Esenyurt'ta referandum yapıp İstanbul'u bölmeye çalışan kirli, alçak emelleri savundu ve onlarla bir arada. İstanbul bunu hak etmiyor. İstanbul buna layık değil”
Ekrem İmamoğlu’nun hedeflerinin farklı olduğunu söyleyen Yönter: “Ekrem İmamoğlu belediye başkanı olsa bile makamını bırakıp kaçacak” dedi.
Yönter şöyle devam etti: “İstanbullu kardeşlerimiz buna müstahak değil. Elimizi vicdanımıza götürelim. Son 5 yıllık dönemde Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı bir şey var mı? Yok. Yapsaydı Allah razı olsun derdik. Teşekkür ederdik. Eksik olma derdik. Taş üstüne taş kim koyuyorsa var olsun sağ olsun derdik.
Bunu yerine ne yaptı? Soru sordular. Hatırlamıyorum, dedi o vaadimizi. Unuttum, dedi. 2019'da vaatleri tek tek sıralayan sen. Yapacağım diyen sen! Beş yıl geçtikten sonra unutan yine sen! İstanbul İl Başkanlığımız çok başarılı bir sosyal medya çalışmasına imza attı.
31 Mart'ta İstanbullu şu andaki İmamoğlu'nun adını bile anmayacak. İstanbul'da zafer Cumhur İttifakı'nda olacak. İstanbul'da zafer, Türk milletinin ve Türkiye'nin olacak. İstanbul, dünyanın en büyük Türk kenti. İstanbul, geçmişe yönelik kutlu bir mesaj, geleceğe yönelik, müstakbel geleceğimize yönelik güçlü bir çağrı. Bu çağrı, Türk ve Türkiye yüzyılının çağrısı. İstanbul'u kaybedemeyiz.
Farz-ı muhal. Böyle bir ihtimal dahi artık yoktur. Ama farz-ı muhal. Ekrem İmamoğlu belediye başkanı olsa bile makamını bırakıp kaçacak. Gidecek. Ekrem İmamoğlu'nun hedefi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı değil. Ekrem İmamoğlu'nun hedefi İstanbullu vatandaşlarımıza hizmet değil. Bir kilometre daha fazla Metro yapayım diye bir kaygısı yok.
Viyadük yapayım, tünel yapayım. Çevreyi düzenleyeyim, güzelleştireyim diye bir kaygısı yok. Trafik sorunu nasıl çözerim diye bir projesi yok. Ne var peki? Saraçhane'den Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğuna nasıl giderim? Hesap bu. Plan bu. İstanbullu kardeşlerimiz, vatandaşlarımız bunu görmeli”
Yönter: “Balya balya para sayıp, fakir edebiyatı yapıyorlar!”
Soğan patates edebiyatı yapıp, ofislerinde balya balya para sayıyorlar, diyen Yönter şunları ifade etti:
“Bu gayri samimi zihniyetin artık siyaseten ve demokratik olarak defterini dürmeli. Bu iş bitti. Saraçhane atlama tahtası değil. Saraçhane başka bir makama, başka bir mevkiye geçiş köprüsü değil. Onun için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Murat Kurum sadece İstanbul diyor. Dikkat buyurunuz. Sadece İstanbul. Cumhur İttifakı olarak İstanbul'a yapacağımız çok hizmet var.
İstanbul'u makus tarihinden kurtaracağız. Kartal'ı da kurtaracağız. Kartal’da böyle gelse de böyle gitmeyecek. Ve Kartal zincirlerinden 31 Mart'ta Allah'ın izniyle kurtulacak. Önümüzde bu nedenle bir demokrasi bayramı var. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler iflas etmiş vaziyette. Hepsi duvara toslamış, hepsi çuvallamış durumda.
Ofislerde balya balya saydıkları paraların hesabını versinler. Hem soğan patates edebiyatı yapıyorlar. Yok etiket fiyatları bu kadar yükseldi. Yok hayat böyle pahalandı diyorlar. Bir taraftan da sabahtan akşama kadar para sayıyorlar. Valiz valiz para taşıyorlar. Ya bu nasıl bir çelişki? Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti aldatmadır, kandırmadır, yalandır, düzendir, dümendir”
Yönter: “Bana tatil yakışıyor diyecek kadar küçüldü!”
“Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti millete yabancı. Ya Ekrem İmamoğlu İstanbul'u herkesin şehri yaptı da bir Türk'ün şehri yapamadı. Bir Türk diyemedi. Bir Türk milleti diyemedi. Ekrem İmamoğlu'nun metroları, metrobüsleri yolda kaldı, yolda. İstanbul'da, İstanbullu yollarda çile çekti. Bir, İstanbul depreme hazır değil. Kim itiraf etti bunu?
Bizzat Ekrem İmamoğlu. 5 yılda ne yaptı? Hiçbir şey. 2. Trafik sorunu. Trafik yoğunluğu 5 yıla göre önceye göre daha çok arttı. %47'den %67-68'e çıktı. Günah ya.
Bu milletin karşısına geçmişsin, masal anlatıyorsun. Bu milleti aldatıyorsun. Ya kar yağdı. Yağmur yağdı. Fırtına çıktı. Deprem oldu. İstanbul'u sel aldı götürdü. Bana tatil yakışıyor diyebilecek kadar küçüldü!
Tatile gittin. Kayağa gittin. İstanbul'u kar götürdü. Balıkçıdan çıktın. Bodrum'dan çıktın. İstanbul buna layık değil. İstanbul'u kardeşlerimiz bu zilleti mutlak surette sandıkta hesabını görerek gündeminden tamamıyla çıkarmalı. Bu bir gelecek meselesi.”
Yönter: “Sipariş anketlerle yol yürünmez!”
“Bu bir istiklal meselesi. Bu Türk ve Türkiye yüzyılının gerçekleşme umuduyla ilgili bir mesele. Biz ayağımıza vurulan prangaya razı gelmiyoruz, bunu kabullenmiyoruz. Bu prangayı İstanbul'da 31 Mart'ta sökeceğiz. Murat Kurum mutlaka İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacak. Millet böyle söylüyor. Sokak böyle söylüyor. Anketler bunu söylüyor.
Sipariş anketleri kamuoyuna yayan tedavüle çıkaran müfrit ve müfsit zihniyetler. Boşuna uğraşmayın. Beyhude yere çabalamayın. Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oluyor. Esenyurt'ta ve diğer CHP'li belediyelerde veya aday çıkardıkları yerlerde tuhaf ilişkiler var, tuhaf bağlantılar var, kaygı verici iddialar var. İstanbul'u bölmeye çalışıyorlar. Bu bir haçlı kafası. İstanbul'u tarihinden, kültüründen ve medeniyet müktesebatından koparmak istiyorlar”
Yönter: “Bir oy uğruna CHP ruhunu DEM’e sattı!”
“İstanbul'dan Türkiye'ye ulaşacaklar. Esenyurt'taki referandumu İstanbul'un geneline yayacaklar. Şehir devleti, kent devletleri kurmak istiyor bunlar. Bunun adı uluslararası hukukta minyatür devlet. Ülkeyi parçalamak istiyorlar. Bölmek istiyorlar. Bir oy uğruna Cumhuriyeti Halk Partisi DEM’e ruhunu satmış vaziyette. Biz bildiğimiz ruh şeytana satılır.
Ha şeytan, ha DEM. Ha DEM, ha CHP. Ha DEM, ha PKK. Ha Türk düşmanı, Türkiye düşmanı, ha PKK, FETÖ. Hiçbir fark yok aralarında. Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM birbirini eşitlemiş, tamamlamıştır. Ancak bunların hesabı varsa, milletin de bir hesabı var. Allah'ın da bir hesabı var.
Bu hesap 31 Mart'ta bozulacak. Bozmak zorundayız. Mücadele etmek zorundayız. Son bir hafta içerisinde elimizden gelen daha fazla çabayı göstermek zorundayız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Genel Başkanımız ve Liderimiz Devlet Bahçeli Bey, Türk ve Türkiye 100 yılının iki lider pozisyondaki mimarıdır. Onlara mahcup olamayız. Onlar Türkiye'yi Allah'a şükürler olsun ki çığır açan bir noktaya taşıdılar. Bir Türk devri başladı”
“Milli irade 31 Mart’ta gereğini yapacak”
“Birilerinin hazım sorunu çekmesinin sebebi bu. Türkiye ekonomisindeki sorunların hepsi çözülecek. Hayat pahalılığı etkisini kaybedecek. Enflasyon düzelecek. Gelir dağılım adaleti daha da düzelecek. Türk ve Türkiye yüzyılında insanımızın başı dik, karnı tok olacak. Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği üzere aç hürler, tok esirler ülkesi olmayacak Türkiye. Bunların istediği bu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel gençler darbe yaparsa teslim olurum dedi. Darbenin genci yaşlısı mı olur? Darbenin silahlısı silahsızı mı olur? Darbe darbedir. Her darbeci haindir. Her darbecinin baş ezilmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi darbeci bir zihniyete sahiptir. Bu darbeci zihniyetin demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi yok.
Milli irade inanıyorum ki ümit ediyorum ki 31 Mart'ta gereğini yapacak Milletin önündeki bu engelleri bir bir kaldırıp sağa sola savurup atacak. Geleceğimizi, ufkumuzu perdelemeye çalışan bu mümevvez zihniyetlerden 31 Mart'ta kurtulacağız. Ekrem İmamoğlu tarihin göstermiş olduğu, Türk siyasi tarihinin göstermiş olduğu en aciz belediye başkanı. Şehrinin emini olacakken şehrini sattı. Şehrini bıraktı. Yüzüstü bıraktı. Üstelik velev ki kazansa bile tekrar bırakıp gidecek. Ekrem İmamoğlu İstanbul'u falan düşünmüyor.
Depreme dayanıklı konutları nasıl yaparım diye bir kaygısı yok. Trafik sorunu nasıl çözerim diye bir kaygısı yok. İstanbul'un tarihsel dokusuna kültürel yapısına uygun bir mimari, altyapı, üst yapı. Bunu hayata geçirme gibi bir kaygısı yok. Ekrem İmamoğlu şu anda özgür, özeli, uzaktan kumanda ediyor. Bir zaman sonra da emaneti alacak ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı'nın koltuğuna oturacak. Amacı bu. Şu anda biz İstanbul'da gerçek manada Murat Kurum'a bakınca bir belediye başkan adayı görüyoruz.”
“Kartal'da da Hüseyin Karakaya Allah’ın izniyle Kartal'da belediye başkanı olacak. Murat Kurum da İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olacak. İstanbul kaybettiği yılları telafi edecek. Tıpkı bir anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğacak. İstismardan kurtulacak. İhanetten kurtulacak.
balya balya para sayanlardan kurtulacak. Ayasofya'ya gitmiyordun. “Gerek yok” diyordun. Yunanistan'a gittin, bu açıklamayı yaptın. Sonra da baktın durum kötü, sıkıştın, sabah namazına Ayasofya'ya geldin. Kulu kandırıyorsun da Allah'a da mı kandıracaksın sen? İstanbullu vatandaşlarımızın vicdanına inanıyoruz, güveniyoruz.
Kararına inanıyoruz, güveniyoruz. Bizim kaderimiz bir. İstikametimiz bir. Bak başbuğumuz ne güzel söylemiş. Yol kalabalıkların yönü değil, hakikatin istikametidir. Sen ona yönel ve kalabalıkları döndür. İstikametimiz sırat-ı müstakim üzere. Bu yalancılardan İstanbul'u kurtaralım.
Düzenbazlardan kurtaralım. Devlet Bahçeli ile Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye tahayyülünü gerçekleştirelim. Türkiye artık uçuşa geçmiş. Yükselişte. Bölgenin ve dünyanın parlayan yıldızı. Etrafımıza bakın. Ateş çemberi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin beka ile güvenlikle gelecekle ilgili en ufak bir Ne planı var, ne projesi var, ne çıkışı var, ne tespiti var, ne görüşü var”
Yönter: “Kartal’da Cumhur İttifakı Devri başlıyor”
“31 Mart'ta Kartal'da Hüseyin Başkan'ın kazanacağına inanıyoruz. Kartal'da devir artık, Cumhur İttifakı devri. Milliyetçi Hareket Partisi, Kartal ilçe teşkilatımız, ilçe başkanlığımız. Eşsiz ve emsalsiz bir mücadeleyle sahada, burada Zübeyir Başkan'ı ve yönetimini, ülke ocaklarımızı, kadın kollarımızı, bütün gönüldaşlarımızı sizleri gönülden tebrik ediyorum.
Allah razı olsun diyorum. Cumhur İttifakı'nın başarısına inanmış vaziyettesiniz. Ev ev, sokak sokak geziyoruz, dolaşıyoruz. Her kapıyı çalıyoruz. Her eli tutuyoruz. Her gönle girmeye çalışıyoruz. Bu bir seferberlik. Bu bir demokrasi.
Bu aynı zamanda bir millet mücadelesi. Kazanacağımıza inanıyorum. Gayret bizden, tevfik Allah'tan, sefer bizden, zafer Allah'tan. Buna inandık, bunu söyledik. Bu uğurda da yine mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye'nin her yerinde Cumhur İttifakı muazzez bir başarıya, sonuca ulaşacak. Merkezi yönetimle yerel yönetim uyumlu olacak. Davul birisinin, tokmak birisinin elinde ya da omuzunda olmayacak.
Türkiye kenetlenecek. Bir ve beraber olacak. Yeni yüzyıla Türk mührünü vuracağız Allah'ın izniyle. Hepinize şükranlarını sunuyorum”